yorgun bir bedenle oturmaktayım şu saatte.. erken kalkmaktan olacak bu saatte uykuluyum..belki yatıp da kafamdaki düşüncelerden kurtulmak istiyorum..hayat zor derdi eskiden zoru başarmak lazımdı.. olmuyor işte kafamdaki bilinmeyen soru işaretlerinin cevapsız, ve cevabının bulunmasının zor olması yoruyor beni.. bugün mersinden geldim canım hiç istemeyerek sadece bir kişiye özlemim vardı.. kardeşime, össgeme.. zaten bi o geldi almaya.. havalr ısınmaya başlayınca başladı bizim yunus emre keyiflerimiz..içilen kahve ve sigaralar kapatılan fallar soğumasını beklerken oynanan çekişmeli tavlalar.. insan tawla oynarken bu kadar eğlenir mi ama karşındaki bir can'sa kardeşse ewet..çekişmeli bir turnuvadan sonra beni mars edemiyen össgem eline alıor soğuyan kahve fincanını.. normal bir fal gibi görünsede giz'in içini kalbini sıkıntısını anlatıor sanki.. şaşırıyorum.. bir telaş alıor içimi anlamsız sinirli ve yorgun.. yakıştıramıor ilk önce kafasındaki düşünceleri kalbindeki kişiye..ama düşündükçe bir bit yeniği çıkıor aradan... birde kardeşimin sürekli doğru çıkan falları olmasa halim daha fena olcak sanki..anlatıorum beni anladığını çok iyi bildiğim için anlatıyorum..telefondaki çelişkiler kafamı yoruyor.. plan yapıoruz aklımızca.. çok istiyorum öyle bişeyin olmamasını bana gerçek mimik ve sesiyle konuşmasını umut ediyorum her zamanki gibi..ama olmuyor işte..hayal kırıklığıyla başbaşa kalıyorum elimdeki telefonla..ilk önce bir sigara yakıorum sinirden camda.. soğuk rüzgar çarpıor yüzüme inadına sanki..
bir heyecan var içimde bilinmeyen bir şeyin varlığını farketmek ve olmasını önleyerek saflığı öne çıkarmak..bu kadar acıyan canın saf olmaması ne mümkün zaten..yinede bir umut var içimde olmuşa ve olacağa hayata karsı herseye..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder